ULYA ABLA
 
"Doğru yolda giden kaplumbağa eğri yolda giden yarış atını geçer"
 

       1985 yılında Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesine klinik şefi olarak geldiğimde, en fazla bir yıl çalışıp üniversiteye dönme kararındaydım. Sağlık Bakanlığına bağlı ilk ve tek çocuk onkoloji bölümünü on yataklı bir ünite olarak kurarken bunun üniversiteler tarafından kabul edilmeyen sosyal güvencesiz veya bağ kur güvencesine sahip kanserli çocuklar için tek yaşam şansı olduğunun pek farkında değildim.

       Bir memur çocuğu olarak sıradan bir yaşam sürmüş olmama rağmen, çikolatayı tanımayan çocukların olduğunu bilmiyordum. Ayaklarında çorapları olmayan bu miniklerin yoksullukla savaşmaya alışık olduklarını, aynı cesaret ve vakurlukla hastalıkları ile de savaştıklarını gördüm. Onları bu hastalıktan kurtarmanın yanı sıra, giydirmek, doyurmak, oyuncaklarla tanıştırmak istediğimi fark ettim. Böylelikle çok yorucu ama bir o kadar da anlamlı serüven başladı.Gecemi gündüzüme katıyor, tatil yapmıyor, hafta sonu ve bayramlarımı onların yanında veya onlar için çalışmakla geçiriyordum.

       Yaşamın bilmedikleri güzelliklerini onlara öğretmeye, sevgimi sunarak korkmamalarını ve hayata tutunmalarını sağlamaya çalışıyordum. Çoğunlukla başarıyordum da. Uyguladığımız tıbbi girişimler ve tedaviler nedeni ile canları yanan, saçsız kalan, ailelerinden uzakta olan bu çocuklar cesur, sevgi dolu ve yürekli idiler. Bir insanın, bir başkasının çocuğunu kendi çocuğu kadar sevebileceğini bana onlar öğrettiler.

       Onlar için verdiğim çabalar sırasında hiç yalnız kalmadım. Güzel, huzurlu ortamlarda tedavi görmelerini, eğlenceli vakit geçirmelerini istiyordum. renkli televizyonları olmalıydı ama, onu almaya benim param yetmiyordu. Bu gerekçeyle başladım onları anlatmaya, onlarla tanışmaya çağırdım herkesi. Geldiler... Sayın Perihan Usta ve arkadaşları geldiler. Çoğalarak geldiler. Ben görmedim onları. Benim olmadığım zamanlarda da bu sevgili çocuklarımın yanında oldular. Dertlerini, korkularını, isteklerini dinlediler. Hep elleri kolları dolu gelip onları sevindirdiler. Sessiz, sakin, beklentisiz hep vardılar ve inanıyorum ki hep var olacaklar. Teşekkürler Sayın Perihan Usta, hem umutta hem umutsuzlukta yanımızda olduğunuz için binlerce teşekkürler.

                                                                                                                                                                                                                                         Ulya ERTAN

 

 

         Sayın Perihan Usta,

       Çok uzun yıllardan beri büyük bir özveri ile savginizi, ilginizi ve desteğinizi sunduğunuz hasta fakat iyileşmeye kararlı çocuklarımız ve bizler size ve sizinle birlikte olan tüm yardımsever kişilere minnet ve teşekkürlerimizi sunarız. Sizin de yakından tanıyıp desteklediğiniz ve gönüllü üyesi olduğunuz derneğimiz, Kanserli çocuklara yardım Derneği (KANÇODER) 12.6.1995 tarihinde kurulmuş ve 22.4.2001 tarih ve 2387 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı ile kamu yararına çalışan derneklerden sayılmıştır. Derneğimiz çoğunlukla, Türkiye'mizin dört bir yanından gelerek Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi Onkoloji Kliniğinde tedavi gören çok fakir kanser hastası çocuklara ve onların ailelerine hizmet vermektedir. Bu cesur çocukların, hastalıklarının yanısıra bir de yoksulluklarıyla savaşmalarını engellemek için onlara giysi, ailelerine olanaklar doğrultusunda kalacak yer temin etmeleri ve yol parası olarak kullanmaları için parasal yadım yapmakta, defalarca geldikleri ve uzun süre kaldıkları hastane ortamını gerek fiziksel, gerek olanaklar açısından güzelleştirerek onların bu yoğun ve yıpratıcı tedavilere tahammül güçlerini arttırmak istemektedir. Yaşama sevinçlerini ve umutlarını canlı tutmak, onlara hastalıkları ile verdikleri bu savaşta yalnız olmadıklarını hissettirmek için özel günlerde ve zaman zaman oyuncaklar almakta, hayal diye yorumladıkları birtakım isteklerini yerine getirmeye çalışmaktadır.

       Hayırsever, duyarlı kişilerin bağışlarından oluşan gelirinin yaklaşık %80 ini bu amaçlarla kullananmaktadır. Daha fazla ve sürekli yardım toplayabildiği takdirde elde edilen gelirle Derneğimiz, uzak illerden gelen ve Ankara'da kalacak yerleri olmayan ailelere uygun şartlara haiz bazı otellerle anlaşarak kalacak yer temin edebilecek, daha fazla sayıdaki kanser hastası çocuğa daha sürekli bir şekilde kaban, ayakkabı vs. gibi giyecek yardımı yapabilecek, klinikte zaman zaman ortaya çıkan tıbbi gereksinimleri daha hızlı bir şekilde karşılayabilecektir. Destekleriniz için şimdiden teşekkürü bir borç biliriz.

       KANÇODER Hesap No: Türkiye İş Bankası Altındağ Şubesi 4233  292103 http://www.kancoder.org.tr/

 

 

       Sami Ulus Çocuk Hastanesi Onkoloji Bölümü Klinik şefi olan güzel insan Ulya hanımefendi ve tüm doktor, hemşire, ve hizmetlilerin büyük bir hoşgörü, güler yüzlü, sabırlı hizmetlerine 7 yıldır çok yakından şahit oldum. İçimi burkan öyle olaylara şahit oldumki anlatmaya kelimeler yetmez, kanser hastası bir yavrunun en basit ihtiyacı olan pjama ve terliği olmayışı, hararetten dudağı kuruyan bir yavrunun eline verdiğiniz soğuk bir meyve suyunu oh... içimde çok yanıyordu Allah razı olsun teyze diyen yavrular tanıdım, ailelerin yoksulluktan bir başına hastanede bırakmak zorunda kalan aylarca hatta senelerce tadavi gören yavrular gördüm, kısacık hayatları boyunca tek bir oyuncağı olmamış yavrular gördüm bizler fırsat buldukça gönüllerini yapmaya çalışıyoruz. Bizim olmadığımız zamanlarda bu olayların 24 saat içinde olan çocukların Ulya annelerinin çırpınışlarına, özverilerine bazende çaresizliklerine şahit oldum.

       Ulya anneleri 23 Nisanlarda, bayramlarda, yeni yıllarda kliniği tüm elemanlarla birlikte saatlerce uğraşarak süslemeleri onların bir hayallerini gerçekleştirmek için verdiği mücadeleye defalarca şahit oldum. Bir bayram çocukları ziyarete gittiğimde elinde yaşpastalar ve çeşit, çeşit yiyeceklerle Ulya hanım geldi, yine ziyarete gittiğim bir gün mutfakta tarhana çorbası karıştırırken gördüm kolay gelsin Ulya hanım ne yapıyorsunuz dediğimde analarının tarhana çorbasını özlemişler çorba yapıyorum dediğinde mesai saati çoktan bitmişti ve ben gözyaşlarıma hakim olamadım.

       Değerli ziyaretçilerim zaman, zaman konuk olduğum radyo proğramlarında bana para teklif ediliyor yada hesap numarası soruluyor ben para işine girmek istemiyorum arzu edenler derneğe katkıda bulunabilirler cenazelerni bile götürecek para bulamayan bir kaç aileye bizler yardımcı olduk bunlarda haberdar olabildiklerimdi Ulya hanım tüm bunlara çare olmak için çırpınıyor.Dileyenler hastaneye gidip oradaki ailelerle görüşebilirler anneler mutfakta çocuklarının canı ne isterse yapabiliyorlar çay yapabiliyorlar bir çok hastahanede aileler bir bardak çay bulamazken Ulya hanım onlar ne isterlerse temin ediyor bu derneğin katkıları ile. Ayrıca çocukların tedavi oldukları ortamın daha steril ortam olması için galoş ihtiyacı büyük bir yük getiriyor bu konuda yardımcı olmak isteyenler derneğe ulaşabilirler. Ulya hanım ve tüm çalışanlardan, destek olan ve olmak isteyenlerden Allah razı olsun.
                                                                                                                                                                                                           Perihan USTA