DOYAMADIM KIZIMA

           

 

 

 

       www.selinirem.azbuz.com

 

1 Nisan 2005’te doğdu Selin İrem’im.33 ay yaşadı.Sağlıklı 17 ayı dünyaya gelmesinin verdiği mutluluk ve gelecek ile ilgili hayallerimizle,kalan 16 ayı hastalığının iyileşmesi için umutlarımızla,çaresizliğimizle geçti.Dünyaya gelmesi için uğraştığımız süre kadar dünyada yaşayamadı kızım.

 

Aplastik Anemi diye daha önce duymadığımız,bilmediğimiz bir hastalığa yakalanmıştı kızım.Çok uğraştık,kurtaramadık bu hastalıktan kızımı.Nasıl kurtarabilirdik ki;emir en büyük yerden.Allah’ım zamanı geldi dedi ve kızıma doyamadan emanetini çabuk aldı.Uzun aramalardan sonra kızıma uygun ilik bulunmuştu halbuki.İlik bulundu haberinden bir hafta sonra kötüleşti kızım.Vücudu daha fazla dayanamamıştı bu hastalığa.

 

            Hastalığı süresince çektiği acıları hiç bize hissettirmedi.Allah’ım kızıma acı hissettirmemiştir ki kızım bize hissettirsin.Enfeksiyon kapmasın diye evde hapis etmiştik kızımı.Arkadaşları ile oynayamadan,yaşıtlarından ayrı,hastane ile ev arasında geçen 14 ay.Ağzında maske ile kan ve trombosit almak için düzenli olarak hastaneye gidiyorduk.Kızımı ancak 14 ay koruyabildik.Aslında Allah’ım korumuştu ama biz koruduğumuzu sanıyorduk.En sonunda korktuğumuz başımıza gelmişti.Enfeksiyon kapmıştı zayıf vücudu.67 gün hiç çıkmadan hastanede yattık.68. gün daha da ağırlaştı yoğun bakıma alındı.

           

            Yoğuna bakıma girdiğinde bile acısını göstermedi bize.Gözlerimin içine baktı kızım.Parmağımı sıktı.Son sıkışıymış meğer.Babacığımmmmm diyen sesi beynime kazındı sanki.Son görüşüm olduğunu düşünmemiştim bile.Son ana kadar yoğun bakımdan çıkacak umudu vardı içimde,zamanı değildi diyordum,korktuğum hastalığının başından beri her gün öldüğüm halde kızım iyileşecek diyordum ama olmadı.Çıkamadı yoğun bakımdan.

 

            Son gecesini ana-babasından ayrı geçirdi kızım.Gece anne dediğinde hemşireler annen yok biz bakacağız demişler kızıma.Siz annesinden daha iyi nasıl bakabilirdiniz ki. Bakamazdınız,bakamadınız kızıma.Kızıma annesinden iyi bir tek Allah’ım bakabilirdi.O’nun şefkati annesinin şefkatinden çok daha fazlaydı.Allah’ım da gördü bakamadıklarını,yanına aldı kızımı.Bitmişti her şey, umutlarımız, uğraşmalarımız,arayışlarımız,koşturmalarımız,mücadelemiz bitmişti.Hep korktuğumuz son artık gerçek olmuştu.

           

        25 gün oldu evlat acısını tadalı.25 yıl gibi.Hayatımızı kızımın doldurduğunu fark ettik önce.Boşluktaydık.Nasıl olmayalım ki.Bizim parçamızdı O.Bize acısını bıraktı giderken,anılarını bıraktı,özlemini,hasretini bıraktı.İyi niyetle edilen teselliler anlamsız,boş geldi bize.Onlar bu acıyı bilemezler ki.Yaşayan bilir ancak.Kızımla gelecekte yaşayamadıklarımızı hayal edip kahrolurken,geçmişte yaşadığımız ama asla unutulmayacak anılarımızın,ailemize girerek bize verdiği tarifi imkansız duygularımızın daha değerli olduğunu anladım.Kızım bize Allah’ımın bir lütfuydu,bize verdiği dersti,yol göstericiydi O…

 

            Kızımın  acısına katlanmak zor ama sonu acı ile bitsede kızımı bize verdiği için,kızıma doyamadığım 33 aylık beraberliğimiz için Allah’ıma şükrediyorum.Kızımın dünyaya,ailemize gelmesi,varlığını hissetmek,babacımmmm diyen sesini duymak,O’nunla yaşadıklarımız, anılarımız,giderken bıraktığı tüm acıların yaşanmasına değer.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

                                                                   

 

 

Biliyorum ki kızım bize emanetti.Allah’ım emanetini aldı.

Biliyorum ki kızım diğer çocuklar gibi Allah tarafından seçilmişti.

Biliyorum ki O artık göçmen kuşların en güzeli,O Cennet kuşu,O melek.

Biliyorum ki O toprağın altında üşümüyor,korkmuyor,orası karanlık değil,kızım için Cennet bahçesi.

Biliyorum ki Allah'ım kızımı Cennet'ine aldı.Niye almasın ki.Melekler Cennet’te yaşar.

Biliyorum ki kızım Cennet’te daha mutlu.

Biliyorum ki biz kızımı göremesek bile kızım bizi görüyor.

Biliyorum ki yaşasaydı Allah’ımdan daha fazla şefkat ve gelecek veremeyecektim kızıma.

Biliyorum ki şimdi canıma kıyarsam sonsuza dek O’nu göremeyeceğim.

Biliyorum ki biz ayrılmadık,sadece bahçelerimiz ayrı.O en güzel Cennet bahçesinde,biz dikenli  yalan dünya bahçesinde.

Biliyorum ki Cennet’te kızımı görmek,kızıma kavuşmak için Allah’ıma sığınmam gerekiyor.

Biliyorum ki kızım Cennet’e,yanına gelmemizi isteyecek Allah’ımdan. Hz. Muhammed Mustafa(s.a.v) şöyle buyurmuyor mu: "küçükken ölen çocuklar, ana babaları ile karşılaşınca; ellerinden tutup ana babaları cennete girinceye kadar onlardan ayrılmazlar" (Müslim)

Biliyorum ki gözyaşlarım Allah’ıma isyanımdan değil,kızıma özlemimden.Peygamberimiz bile ağlamamış mıydı ölen evladı için.

Biliyorum ki bu benim için sonunda ödül olarak Cennet’e ve kızıma kavuşabilmek için bu dünyada verdiğim imtihan.

Biliyorum ki dünyada kızımsız geçecek kalan kısa ömrümde sabredersem,kızımla Cennet’te sonsuza dek beraber  olacağım.

Bunları kabul ediyor ve biliyorum ama bilmediğim,yapamadığım bir şey var;

içimde bitmek bilmeyen ama bitmesini de istemediğim        

 

SENDEN SONRA...

Sen gittikten sonra

Hiç bir şey eskisi gibi olmadı...

Senden önce ve senden sonra diye

Ömrüm ikiye bölündü...

Senin ölümün

Benim doğumum oldu...

KIZIM...KIZIM...KIZIM...

 

 

          

 

KİM DEMİŞ AĞLARSA ANAM AĞLAR GAYRISI YALAN AĞLAR ,

                                              BABALARDA YANAR GİDEN KUZULARININ ARDINDAN                                   

                                            

     PERİHAN USTA

 

 

 

 

 

SELİN’İM

 

S enin yokluğuna alışmak zor,alışmayacağız da kızım

      E vimizin her köşesinde,yüreğimizin derinliğinde sen varsın,

    L ütfuydun sen Allah’ımızın, bize verdiği yol göstericiydin

       İ çimize hasretini,kor gibi ateşini bırakıp giderken Cennet’e

   N e zaman buluşacağız seninle diye ağlıyoruz annenle biz

 

       İ bret almamızı istedi ölümünden yaradan,seni bizden alırken

     R azı geldik ölümüne,ağladık ama isyan etmedik bu yüzden,

   E rken ayrılsan da sana doyamadan aramızdan,evimizden,

     M esut olduğunu biliyoruz Cennet’te,rahatlıyoruz annenle biz

 

Ş ekerimiz,tatlımız,balımızdın,her şeyimizdin içimizde

E n tatlı yerindesin şimdi Cennet bahçesinin içinde,

     K anayan kalbimize merhem olacak bize şefaatin Cennet’te

               E lbette seni unutmayacağız,unutulur mu babacımmm diyen tatlı dilin,

          R üyalarımızda seni görerek kalbimizde yaşatıyoruz annenle biz

 

                                                           BABACIN SELAMİ ŞEKER

                                               

                                                                                                20.02.2008

 

                                                                                                                            

   

 

                                                                                        

 

                                                                             PERİHAN USTA

           

       "Hayatta yaşanacak acıların en büyüğü evlat acısıdır" denir ama bu sözün doğruluğunun farkına en iyi benim gibi evlat acısı yaşamış kişiler varır.Bu nedenle bu acıyı yaşamayanların yaşayanlara söyledikleri yaşayanların acısına yeteri kadar merhem olamıyor.

 

         Bu acıyı yaşayanlardan biriside Perihan Usta Hanımefendi.Perihan Hanım, oğlu Murat’ı 14 yaşında geçirdiği grip sonunda beyninde oluşan bir ödem nedeniyle Cennet'e uğurlamış.Bu acıyı Kuran'ın, hadislerin ve peygamber efendimizin sünnetlerinin ışığında dinimize bağlanıp kadere iman ederek hafifletmeye çalışmış,hayata küsmemiş.

 

        Perihan Hanım ile kızımın vefatından sonra acılarımı dindirecek arayışlar içinde iken internet sitesine bağlandıktan sonra tanıştım.Zor dönemimizde bizimle iletişim kurarak,bize yazdığı kitabı ve duygularımıza hitap eden kasetleri gönderdi.İnsan o dönemde bu acıyı yaşamış kişilerin bu acı karşısında neler hissettiğini,nasıl acıya katlanmaya çalıştıklarını,arayışlarını  nasıl giderdiklerini,nasıl sabrettiklerini,kafasındaki sorulara nasıl cevap bulduklarını  öğrenme ihtiyacı duyuyor.Diğer taraftan da bu acıyı sadece kendisinin yaşamadığını,başka ailelerin de bu acı ile karşılaştıklarını görerek "neden ben" sorusunun yanlış olduğunun farkına varıyor.

 

         Perihan Hanım kutsal birde görev üstlenmiş.Bir taraftan evlat acısı yaşamış ana-babaların yardımına koşarken diğer taraftan da hastanelerde tedavi gören minik melekler ile ilgileniyor.Bir evladını kaybetmiş ama Murat'ı sayesinde bir çok evladı olmuş.Şimdi bu hasta çocukların acı dolu hastalık sürecinde onlara maddi ve manevi destek oluyor.Onları ziyaret ederek moral veriyor,çocukların ve ailelerinin maddi ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor.

 

        Perihan Hanım oğlu Murat'ın vefatından sonra “Göçmen Kuşlar” adlı bir kitap yazmış.Bu kitapta kendi duyguları ile birlikte evlat acısı çeken  ailelerin yaşanmış hayatlarını,duygularını dile getirirken,dinimizde çocuk ölümü ile ilgili ayet ve hadislere yer vererek bu acıyı yaşayan anne ve babaların kafalarında oluşan sorulara cevap vermiş.Bu kitabın gelirleri ile çocukların hastane masraflarını karşılıyor,onlara hediyeler alıyor,ihtiyaçlarını karşılıyor.

 

            Hastane hayatını yaşayan ve evladını asıl sahibine teslim eden bir baba olarak hastanelerde tedavi gören çocuklar ve evlat acısını yaşayan  ana-babalar adına ve acılı dönemimde bize gösterdiği destek için Perihan Hanım'a teşekkür eder,hastalıkla mücadele eden tüm çocuklara acil şifalar,bizim gibi evlat acısı yaşamış ailelere de Allah'tan sabır dilerim.

 

                                                                                                                                                                                               Selami Şeker

                                                                                                                                                                                                 04.03.2008

  

SENSİZLİĞE ALIŞAMADIM KIZIM

GİDERKEN NE KADAR ÜZDÜN BİZİ BE KIZIM,

OYSAKİ GELDİĞİNDE NE ÇOK SEVİNDİRMİŞTİN BABANI...

VARLIĞINLA MUTLULUK DOLDURDUĞUN YUVAMIZI,

GİDİŞİNLE BOM BOŞ BIRAKTIN BE KIZIM.....

CENNET'TE MUTLU OLDUĞUNU DÜŞÜNMEK HAFİFLETİRKEN ACIMI,

DÜNYADA HASRETİNİ ÇEKMEK ZOR GELİYOR BE KIZIM...

ALLAH'IM BÖYLE YAZMIŞ YAZIMIZI,İSYAN ETMEM ASLA AMA,

SENSİZLİK İÇİMİ YAKIYOR BE KIZIM....

GİTTİĞİN YER GİTMEK İSTEDİĞİMİZ YER AMA,

BEN SENSİZLİĞE ALIŞAMADIM BE KIZIM....

BABACIMMMM DEYİŞİNİ ÖZLEDİM BE KIZIM...

ÖZLEDİM SENİ BE KIZIM...

ÖZLEDİM..ÖZLEDİM..ÖZLEDİM...